Almanya’da taşınma başlı başına bir iştir. Türkiye’ye kıyasla tabir yerindeyse, daha planlı ve programlı yapılmalıdır. İnsanlar taşınırlarken ya da kaldıkları evden çıkarlarken gün gün, saat saat herşeyi hesaba katarlar, eğer sizde taşınacaksanız bunu önceden hesaplamalısınız.
Almanya’da hatır gönül olayları, ülke kültürüyle sıkça örtüşmediğinden dolayı, ev sahibiyle ve/veya önceki kiracıyla sen 2 gün önce çıksan, ben 1 gün sonra girsem hesaplarına girmeniz anlamsız olacaktır. Taşınacağınız eve, daireye ya da yaşam alanına, genelde ayın 1’inde ya da 15’in de taşınırsınız. Bu kural %90 değişmez.
Baştan başlayalım, bir senaryo ile taşınma adımlarını ve püf noktalarını gözden geçirelim.
Türkiye’den geliyorum, Almanya’da ev arıyorum senaryosu:
Türkiye’den geliyorsunuz, örneğin Berlin’de kiralık bir daire arayacaksınız. İnsanlar genellikle Türkiye’de olduğu gibi emlakçıların yolunu tutarlar. ‘Immobilien (gayrimenkul)’ yazısını görürseniz, bir emlakçıya geldiğinizi anlarsınız ancak bilmekte fayda var emlakçı kelimesi Almanca’da ‘makler’ olarak bilinir. Emlakçıyı bulup ofisine gidebilirsiniz, hoş sohbetinizden sonra uygun dairelere bakmak için randevulaşırsınız. Randevular genelde Türkiye’deki gibi olmaz, genelde 2 ila 5 gün sonrasına verilir. Randevu tarihiniz geldiğinde, binanın önünde emlakçı ile buluşursunuz ve daireyi gezersiniz.
Kiralık ev tutmak için gerekli sabit giderler vardır!
Eğer daireyi beğenip de tutmak isterseniz, işte o zaman yandınız 😀 çünkü Almanya’da ki emlakçılar ‘provision’ adı altında ‘2 adet kira bedeli’ talep ederler. Bunun yanında ev sahibininde ‘2 ila 3 adet kira bedeli’ olan depositoyu isteyeceğini unutmayınız, kira depositosu Almanca’da ‘kaution’ olarak bilinir.
Emlakçıya 2 kira bedeli vermek istemiyorum!
Bu gibi durumlardan kaçınmak istiyor, emlakçıya 2 kira bedeli ödememek istemiyorsanız, ‘null-provision’ Türkçe karşılığı ‘sahibinden’ olan daireler aramanız gerekir. Bu daireler için verilen ilanlar, genellikle bölgenin yerel gazetelerinde ya da null-provision adresinde yayınlanır. Bu adresten civarda verilmiş ‘sahibinden’ ilanlarına erişebilir, böylece emlakçıya vereceğiniz parayıda cebinizde tutabilirsiniz.
Sahibinden ev bakarken, evin sahibi ya beni beğenmezse?
O zaman yapacak çok birşey yok, tatlı dilinizi kullanıp, en iyi taraflarınızı ev sahibine göstermelisiniz. Yabancı olsanız bile o daireyi size vermesi için, ev sahibini ikna etmelisiniz. İnsanlarla konuşmaktan korkmayın, kararlı olduğunuzu, iki ay sonra bırakıp gitmeyeceğinizi, her ay günü geldiğinde banka hesaplarına kira bedelini yatıracağınızı anlatmalısınız. Ev sahibi ‘tamam’ dedi, sırada ne var?
Sırada kira sözleşmesi var, Almanya’da yaşam kurallarından ev hayatı ile ilgili olanlarını da unutmayalım.
Kira sözleşmeleri maşallah destan gibidir, okursanız bunalırsınız. Neyse sözleşmeden bahsetmeden önce, Almanya’da ki genel geçer, oturum kurallarından bahsedelim. Almanya’da insanlar genellikle sabaha karşı 4:00 ila 6:00 arası uyanıp işe giderler. Hal böyleyken yaşadığınız sokak akşam 20:00’den sonra karanlığa bürünebilir.
Alman aile yaşamında, genellikle çocuklar 20:00’e yetişkinler ise 22:00’de yatarlar. Haftaiçi, çalışma günleri, akşamları özellikle 22:00’den sonra gürültü yapmak yasaktır. Nitekim, tüm bu maddeler bir bir bir sözleşmesinde yer almaktadır.
Almanya’da bahçeler de çok güzeldir 🙂 elbette bu güzellik kendi kendine oluşmuyor. Temel nedenlerden biri belediyenin koştuğu şartlardır: zamanı geldiğinde bahçe sahipleri ya da belediye yetkilileri ücret karşılığı, bahçelerin temizliğini ve bakımını yaparlar. Eğer bahçeli bir ev tuttuysanız bunları da hesaba katmak gerekir. Aynı şekilde, kış zamanı kar yağdığında, kapı önlerini tuzlamak ev sahiplerinin ve/veya kiracıların sorumluluğu altındadır. Bu tip durumlar sigorta şirketleri tarafından da hassasiyetle üzerinde durulan mevzulardır.
Depozito için özel banka hesabı açabilirsiniz!
Ev sahibi ile anlaşıp, imzaları karşılıklı attığınız sözleşmede yazan depozito kısmını, ev sahibine ödemeniz gerekir. Bu ücret genelde evden çıkarken geri alabileceğiniz bir ücrettir. Ev sahibi, daire içerisinde hasar ya da eksiklik tespit ettiği taktirde, gerekli miktarı depozitodan düşebilir. Bu deposito için gereken miktarı, ev sahibine vermek yerine, ev sahibinin de isminin geçtiği ancak sizin adınıza açılacak bir blokeli hesap ile vadeli olarak bankaya yatırabilirsiniz. Böylelikle paranın değer kaybetme riskini minimuma indirgemiş olursunuz, çıkabilecek olan anlaşmazlıklarda ev sahibinin keyfi olarak tüm miktara el koymasını engelleyebilirsiniz.
Almanya’da Kiralar…
Elbetteki kira miktarları bölgeden bölgeye farklılık gösterir. Şehirlerin civarlarında olan köyler ya da küçük yerleşim birimlerinde, kiralar nispeten daha azdır. Almanya’da kiralar, sıcak ve soğuk kira olarak isimlendirilir. Soğuk kira, Almanca ‘kalt miete’ sadece ev için ödenecek olan aylık miktardır. Sıcak kira ise yani ‘warm miete’, kira bedeli + aidat, su, elektrik ve diğer masrafların toplamı olarak nitelendirilir.
Kira harici giderler nelerdir?
Kira harici bir sürü gideriniz olabilir. 🙂 Elbette önce sabit giderlerden başlayalım. Elektrik, su, (su giderleri sıcak-soğuk su ve atık su olarak üç temel başlıkta hesaplanır), ısınma (gaz, solar, termal enerji), çöp vergisi (atıklarınızın tiplerine göre [bio]lojik atık, yeniden dönüştürülebilir atıklar, geri kalan atıklar şeklinde artar), GEZ (daha fazla bilgi için iletişim sayfasındaki GEZ kısmını okuyabilirsiniz) ücretleridir. Bunların yanında televizyon (kablo, uydu ya da dijital yayın), Telefon (sabit telefon), internet (ADSL, DSL, ISDN, E, 3G, UMTS bağlantıları) için de ek ücretler ödemeniz gerekecektir.
Nasıl taşınacağım?
Almanya’ya geldiğinizde station wagon (Almanca ‘kombi’ olarak adlandırılırlar) araçların ne kadar da fazla olduğunu göreceksiniz. Türkiye’dekinin tersine insanlar genellikle sedan yerine station wagon araçları tercih ederler. Yine römork takılabilir araç sayısıda bir hayli fazladır. Bunun en büyük nedenlerinden biri yük taşımayı bireylerin kendi kendilerine yapmalarıdır. İş gücünü satın almak, Türkiye’ye kıyasla çok daha pahalıdır. Özellikle de nakliyat işlerinde bir kamyonet yükü, Türkiye’de ~ 150 TL’ye taşıtabilirseniz, Almanya’da ücretler ~ 600 € civarından başlar.
Taşınacaksanız, muhtemelen sizde böyle yapacaksınız. Sahip olduğunuz yükün miktarı ve tipine göre Europcar, Sixt gibi Almanya çapında bir çok ofisi olan araç kiralama şirketlerinden, araba, minibüs hatta kamyon kiralayabilirsiniz.
Günlük ya da haftasonu tarifelerini seçerek station wagon bir araç ya da bir panelvan minibus kiralayabilirsiniz. Haftasonu tarifeleriyle (cuma’dan pazartesi sabahına kadar) aşağı yukarı ~ 120 € karşılığında örneğin bir adet ‘VW Passat’ kiralama imkanınız mümkündür. Yaşadığınız şehirde bu ücretlerden daha da ucuza araç kiralayabileceğiniz küçük firmalar olabileceğini de hesaba katmalısınız.
Yapı marketlerinden alışverişlerde nasıl nakliye yapacağım?
Yapı marketlerinden yapacağınız alışverişler ise süpermarketin yaşadığınız bölgeye olan uzaklığı ve harcadığınız miktar, baz alınarak taşıma ücretleri belirlenir. Market içerisinde satın alım işleminden hemen sonra nakliyat için başvurabilirsiniz. Fiyatlar genellikle ~ 39 € ile 179 € arasında değişmektedir. Marketler saatlik olarak araç kiralayıp, nakliyeyi daha cüzzi miktarlara kendiniz halledebilirsiniz. Internet üzerinden belli gün ve saatte evinize gelecek şekilde satın alımlar yapmakta mümkündür, internet üzerinden satın alımlarda ödenecek nakliye ücretleri ~ 0 € ile 179 € arasında değişebilir.
Nakliye için belirtilen fiyatlar 04/2011 tarihi ile geçerli olan Amazon.de e-Magazasının ve IKEA marketinin fiyatlarıdır.
Ev arıyorum, bulamıyorum?
O zaman bir de aşağıdaki internet adreslerini deneyin.
www.null-provision.de ve www.wg-gesucht.de
bu internet sitelerinde kısa ya da uzun süreli oturabileceğiniz kiralık, satılık dairelere ve evlere ulaşabilirsiniz.