Almanya Türkiye Karayolu için Gerekli Belgeler

GEÇERLİ PASAPORTLAR:
Hemen ‘pasaportum nasıl olsa var’ deyip geçmeyin. Pasaportunuzun geçerlilik tarihini kontrol edin. Sadece kendi pasaportunuzun değil, sizinle birlikte yolculuk edecek tüm aile fertlerinin pasaport sürelerine iyice bakın. Pasaportlarınız en az üç ay geçerli olsun. Süresi geçmiş pasaportla sakın yola çıkmayın.

Avusturya, Slovenya sınırlarında pasaport kontrolü yok. Geçersiz pasaportla yola çıkarsanız, en geç Hırvatistan ya da Sırbistan’dan geri çevrilirsiniz. Güzergah üzerindeki Türk Büyükelçilikleri pasaport düzenlemiyor. Sadece Türkiye’ye gidişi temin eden geçici pasaport tanzim ediyor. Geri dönebilmek için Türkiye’den yeni pasaport çıkarmanız ve eskiyi de birlikte taşımanız gerekiyor. Tatilinizi resmi dairelerde geçirmek istemiyorsanız, pasaport sürelerine bakmayı asla ihmal etmeyin.

 


BİYOMETRİK PASAPORT:
Artık pasaportlar uzatılmıyor. Yeni biyometrik pasaport düzenleniyor. Biyometrik pasaportların tanzimi zaman alıyor. Önce internet üzerinden randevu almak ve bu tarihte bağlı bulunduğunuz başkonsolosluğa başvurmanız gerekiyor. Yeni pasaportların gelmesi iki hafta civarında sürüyor. Yeni pasaportlar en az 6 ay en fazla 10 yıl süreli düzenleniyor. 6 ay süreli pasaport alabilmek için pasaportun süresi bitmeden başvuru şart.

Önemli uyarı:
Pasaport harçları 1 yıldan 4 yıla kadar değişiyor. 4 yıldan itibaren 198 Euro.

PASAPORT HARÇLARI:
6 ay: 66 Euro. 1 yıl: 82 Euro. 2 yıl: 115 Euro. 3 yıl 150 Euro. 4 ile 10 yıl arası: 198 Euro.

AB KİMLİK KARTI:
Avrupa Birliği (AB) vatandaşı olanlar geçerli kimlik kartlarıyla seyahat edebilirler. Ancak dikkat! Sırbistan ve Makedonya’da AB eski kimlik kartları geçmiyor. Yeni biyometrik kimlik kartı isteniyor. Türk kimlik kartları seyahat için geçerli değil.

E-OTURUM:
Oturum izinleri artık pasaporta işlenmiyor. E-oturum denilen çipli oturum kartı tanzim ediliyor. Yeni biyometrik pasaport sahiplerinin e-otorum kartı alması şart. E-oturum kartı çıkarmak 6 haftayı buluyor. E-oturum kartı izin tarihine kadar yetişmeyen yolcular, içinde geçerli oturma izni etiketi bulunan eski pasaportlarını mutlaka yanında bulundurmalı. Bu durumda sorunsuz seyahat edebilir.

ARAÇ RUHSATI ve YEŞİL SİGORTA KARTI:
Kullandığınız aracın ruhsatı ve yeşil sigorta kartını yanınıza alın. Yeşil sigorta kartınızda Türkiye kısmının açık ve süresinin dolmamış olmasına çok dikkat edin. Eğer Türkiye kısmı açık değilse, Türkiye’de sınırda özel kaza sigortası yaptırmanız gerekiyor. Türkiye’de yapılan özel kaza sigortası sadece karşı tarafın masrafını karşılıyor. Genellikle Avusturya’dan gelen yolcuların yeşil sigorta kartlarında Türkiye kısmı açık değil. Sigorta kartınızda Türkiye’nin ülke kodu olan TR’nin yanında çarpı (x) işareti varsa, sigortanız Türkiye’ye kapalı demektir. Sigortanızla konuşup Türkiye’yi sigorta
kapsamına dahil ettirin.

VEKALET:
Eğer aracınız bir başkasına veya firmaya aitse, mutlaka vekalet alın. Vekaleti, Alman Otomobil Kulübü (ADAC) veya yaşadığınız ülkenin otomobil kulübü, noterlik ya da başkonsolosluklardan alabilirsiniz. Araç kendi şirketinize bile ait olsa, yine vekalet almak zorundasınız. “Araç eşime ait”, ya da “Araç benim kendi adıma kayıtlı şirkete ait. Kendi kendime vekalet mi vereceğim”
demeyin. Başkasına ait araçla vekaletname olmadan yabancı ülkelere seyahat edemezsiniz, Türkiye’ye de giriş yapamazsınız.

180 GÜN:
Türkiye gümrük mevzuatına göre yabancı plakalı araç Türkiye’de bir yılda en fazla 180 gün (6 ay) kalabilir. 180 gün sonra aracınızla çıkış yapmak zorundasınız. Araçla tekrar Türkiye’ye giriş yapabilmeniz için yurtdışında 180 gün kalmış olmanız şart. Yeni bir araç almış olsanız bile, 180 günü yurt dışında doldurmanız gerekiyor. Türkiye’de aracınızla 180 günden az kaldıysanız, geri kalan süreyi daha sonra kullanabilirsiniz.

EMEKLİLER:
Emekliler araçlarını Türkiye’de bir yıl tutabilirler. Bu durumda konsolosluk ya da yeminli tercümandan onaylı Türkçe emekli belgesi gerekiyor. Bir yıl Türkiye’de kaldıktan sonra tekrar araçla Türkiye’ye gitmek için aracınızın yurtdışında 180 gün kalması da şart.

HASTALIK VE KAZA SİGORTASI:
Yabancı ülkeler için hastalık ve kaza sigortası yaptırın. Bağlı bulunduğunuz sağlık sigortasından seyahat sağlık belgesi almayı unutmayın. Seyahat sağlık belgesiyle devlet hastanelerinde tedavi ücreti ödemiyorsunuz. Yoksa masrafları peşin ödemek zorundasınız. Seyahat sağlık belgeleri çalışanlar için 6 hafta, emekliler için bir yıl geçerli.

OTOMOBİL KULÜBÜ:
Üyesi olduğunuz otomobil kulübünün üyelik kartını yanınızda bulundurun.

EHLİYET:
Sürücü belgenizi almadan yola çıkmayın.

ARAÇ BAKIMI:
Sıla yolunda gözü aç tamircilerin tuzağına düşmemek için yola çıkmadan önce aracınızı bakımdan geçirin. Mecbur değilseniz, hafta sonu yola çıkmayın. Çünkü hafta sonu yollar ve sınır kapılarında trafik çok yoğun. Güle güle gidin…

REFAKATHANE:
Yeni doğan çocuklar artık refakathaneye kaydedilmiyor. Yeni biyometrik pasaportlarda refakathane bölümü yok. Çocuklar için yeni tip pasaport almak şart. Eski pasaportların refakathanesinde
kayıtlı çocukların fotoğrafı yoksa, bağlı bulunduğunuz başkonsolosluklara giderek, çocuk için yeni pasaport çıkarın.

E-OTURUM KARTI:

E-oturum kartı olanlar sınırda yeni pasaportlarının yanında oturum kartlarını da göstermek zorunda. Sınır kapılarında e-oturum kartı mutlaka isteniyor.

Önemli uyarı:
Bu yeni e-oturum kartınızı yanınıza almayı unutmayın ve iyi muhafaza edin. Sınır polisinin e-oturum kartını pasaportla birlikte geri verdiğinden emin olun. Kart küçük olduğu için düşme ihtimali yüksek. Ayrıca refakathanede kayıtlı 16 yaşına giren çocuklar için müstakil e-oturum kartı şart.

GEÇERLİ OTURMA İZNİ:
AB ülkelerinde yaşayan Türk vatandaşlarından geçerli oturma izni isteniyor. Süreli oturma izni olanların mutlaka bu süreye dikkat etmeleri, süresi bitmiş veya bitmek üzereyse, yeni oturum izni almaları şart. Refakathanede kayıtlı çocukların oturma izni sürelerini de mutlaka kontrol edin.

GÜZERGAH VE BENZİN MASRAFI
Münih-Avusturya-Slovenya-Hırvatistan-Sırbistan-Bulgaristan-İstanbul: 1913 km. Yolculuk süresi yolun ve sınırların durumuna göre 21 ile 26 saat arasında değişiyor. 100 km’de 9 litre benzin yakan bir araçla bu yolun yakıt masrafı, litresi ortalama 1.50 Euro’dan yaklaşık 260 Euro tutuyor. 7 litre mazot yakan bir araçla yakıt masrafı, litresi 1.40 Euro’dan 188 Euro civarında. Makedonya-Yunanistan
üzerinden İstanbul 2 bin 185 km. Bu güzergah yolumuzu 272 km, yaklaşık 3 saat daha uzatıyor. Bu güzergah yaklaşık 25 ile 28 saat arasında sürüyor. Makedonya üzerinden benzin masrafı 295 Euro, mazot masrafı ise 215 Euro civarında. Münih, Macaristan, Sırbistan, Bulgaristan üzerinden İstanbul 2 bin 18 km. Yolculuk yaklaşık 22 ile 27 saat arasında sürüyor. Benzin masrafı 294 Euro, mazot masrafı ise 215 Euro civarında.

Kaynak: Hürriyet

7 sene Mantis
1 Infographics

2007 senesinde başladığımız yolculuk bugün 7 yaşını doldurdu. Bunca seneyi bir çırpıda anlatmak elbette hiç kolay değil. Yine de bir özet geçmek gerekiyordu, ben de düşündüm sonra bu Inforgraphics’i hazırladım.

Infographics_Mantis7

5 kişi başladığımız bu yolculuğa bugün 14 kişi devam ediyoruz ve umarım üzerine koyarak uzun yıllar boyunca devam edeceğiz. Mantis, 2007’den bu güne birçok başarıya imza attı. Sahip olduğumuz enerji ve iş ortaklarımızla oluşturduğumuz sinerji, başarı öykülerini ardı ardına getiriyor.

Tübitak destekli ulusal projelerimiz, Türkçe Arama Motoru (Mantam), Sanal Dedektif (Mansad) ve Türkçe Ses Tanıma ve tr2en Çeviri Bulutu (Manses) tamamlandı. Eureka’nın eurostars programıyla desteklenen projemiz Sakuwassa hakkında daha öncede bir yazı yazmıştım. Sakuwassa projesinin manevi değeri diğer projelerimizden biraz daha fazla olabilir çünkü Sakuwassa koordinatörü ve önereni Türk olan ilk eurostars projesi olarak tarihe geçti.

Bunun dışında halen devam eden Itea 2 projelerimiz Afet Kontrol ve Yönetim Sistemi (DiCoMa) ve Virtualization of Smart Cards (ViSCa) ile diğer bir Tübitak destekli ulusal projemiz Elektronik İtibar Yönetimi ve Analizi (e-itibar) hızla devam ediyor.

Mantis_Projeler_2014

Sırada bekleyen Itea 2 projelerimiz ‘Water-M, ModelWriter, DART, C3PO, SDGear, MACH’ ve Era-Net Transport projemiz ‘Green Trevelling’ de yakında web sayfalarımızda yer bulacaklar, ilerleyen aylarda bu projeler hakkında bende blogumda yeni yazılar yazacağım.

Bu yazıyı bitirmeden geçen aylarda piyasaya sürdüğümüz son ürünümüz SosyalGöz‘den bahsetmek istiyorum. SosyalGöz bireyler, özel firmalar ve kurumlar için hazırlanmış bir web servisidir. SosyalGöz, amacı sosyal medyayı aramak, incelemek, analiz etmek ve kullanıcının tanımladığı sınırlar çerçevesinde gözden kaçırılmaması gereken tüm detayları kullanıcının dikkatine sunmak olan bir üründür.

SosyalGöz kullanıcıları facebook, Twitter, YouTube, Instagram vb. gibi önde gelen sosyal ağları, Google, Yandex, Yahoo! vb. gibi önemli arama motorlarını, ekşisözlük, uludağsözlük vb. gibi popüler forumları, önemli haber siteleri ve portalları ve tüm bunlara ek olarakta kullanıcının kendi belirleyeceği siteleri izleyebilen bir araçtır. SosyalGöz, en güçlü ve güncel, yapay zeka ve veri madenciliği algoritmalarını kullanarak, kullanıcılarına en doğru, tutarlı bilgiyi, kullanıcılarına çaba ve zaman harcatmadan sunmaktadır. Yüksek performanslı depolama ve analiz yöntemleri sayesinde terabytelarca büyük verileri çok hızlı ve verimli şekilde işleyebilmektedir.

30 Mart Yerel Seçimleri öncesinde haftalık olarak SosyalGöz.com sitesinde yayınladığımız seçim analizlerini Mart ayı için bir araya getirerek, aşağıdaki Infographics’i de sosyal medya kanallarımız sayesinde sizlerle paylaşmıştık. SosyalGöz ve diğer tüm ürünlerimiz için web sayfalarımızı ziyaret edebilirsiniz.

Infographics_SosyalGoz_30Mart

Şirketim Mantis, projeler ve ürünler hakkında bilgi almak, görüş paylaşmak ve soru sormak için sosyal medya kanalları Twitter, facebook ve Linkedin‘i kullanabilirsiniz. Yine bu kanalları kullanarak, en hızlı şekilde, açılan pozisyonları öğrenebilir, iş fırsatlarını yakalayabilirsiniz.

İlginize şahsım ve şirketim adına teşekkür ederim.

understanding Sonos better during the Super Bowl XLVIII

I wish I could post this earlier but I couldn’t cause life sometimes sucks hard.

Anyways, Sonos was one another company who reserved a spot during the Super Bowl 2014 for showing the world this commercial. Why don’t you take a quick look?

While the advert was on air, viewers started to post on twitter about the commercial and about the brand and its products. I thought that it would be a good opportunity to listen the tweets and find out people are actually talking about during that period. I randomly collected around 5000 unique tweets (no retweets or shitty text).

I found out that people who own a Sonos system which they can connect to their TVs were feeling like they were actually watching the game live. The listening experience of the Sonos Playbar and other components (Sonos Play:1, Play:3, Play:5, Connect) which you can pair with is awesome.

Some people heard about Sonos for the first time and they were amazed by the idea of Hi-Fi in wireless form.

The rest who already knew about the brand and the products were either showing their interest on how nice the commercial is or their desire to get one in there houses.

I also clustered the most relevant tweets and their contents and found out interesting patterns. With respect to the relevance of the words and the frequencies, I rank them in a descending order, with the mostly used keywords.

Rank. Keyword : My Comment
1. Sonos : No surprise why 😉
2. I : people show their personal desire by emphasizing their own
3. commercial: I believe this is also not a surprise
4. want: Yes people really want it
5. that: I believe we can sum this up with #1
6. house: One place where a Sonos product belows to 🙂 people want it in their houses
7. system: It’s the whole package
8. speaker: Yes thats what Sonos does and they do it the best!
9. music: All started for music, Hi-Fi
10. like: this is what you feel at first sight
11. love: and this is what you feel when you use it
12. cool: and thats how it looks from outside

Hagelschaden

İki sene evvel yani 2011’in yaz-sonbahar geçiş aylarında arabayla Türkiye’ye gitmiştim, detaylarını okumak için buraya tıklayabilirsiniz..

Yaklaşık üç hafta Türkiye’de kaldıktan sonra, Eylül başında da Almanya’ya doğru yola çıktım. Bulgaristan üzerinden Sırbıstan, Hırvatisyan, Slovenya sonrada Avusturya üzerinden Almanya’ya döndüm. Dönüş yolu kısa sürmüştü, biri Sofya diğeri Graz şehirlerinde olmak üzere iki sefer konaklamıştım.

Almanya’ya da Tübingen’e yaklaştığımda yollarda ağaç yaprakları, dallar hiç olağan olmayan bir durumla karşı karşıya kaldım. Eve vardığımda komşular hemen haberi verdiler. 2 gün önce çok şiddetli bir şekilde dolu yağmış, portakal ya da tenis topu büyüklüğündeki dolu taneleri ağaçlara, evlere, arabalara kısacası etrafta ne var ne yoksa hepsine ağır hasarlar vermişti.

Binaların sıvaları dökülmüş, araçların üzerlerinde derin göçükler, deformasyonlar oluşturmuştu. O gün ne kadar şansılıyım diye düşünmüştüm, iyi ki arabaya atlayıp Türkiye’ye gitmişim. Dün de bu olay aklıma geldi, hatta konu üzerinde de biraz konuştum.

Bugün her Pazar olduğu gibi biraz daha sabah uyku keyifle süslü başladı günüm. Hava çok güzel, güneşliydi. Kahvaltı, kahvaltı sonrası ufak tefek işler, pazar günü kahvesi ve bahçe keyfi derken zaman akıp gidiyordu.

Akşam üstü saat 16:30 gibi komşularım geldiler, onlarla sohbet ederken birden ani ve kuvvetli bir rüzgar esmeye başladı. Ne olur demeye kalmadan binanın arka tarafından sinsi sinsi yaklaşan yoğun ve kapkara yağmur bulutları gözüme ilişti. İri ama seyrek atan yağmur damlalarıda peşinden geldi.

Eve girdim ve hemen hava duruma baktım. İlk önce hızlı hızlı yanıp sönen ünlem işaretleriyle yapılan Meteorolojik Uyarı’yı gördüm. Saatte 120 km süratte kasırga, gök gürültülü sağanak yağış ve dolu uyarısı yapılıyordu. 2 cm’den büyük dolu tanelerinin olacağı yazılmıştı.

O anda haliyle arabaya koşmak geldi içimden, birşeyler yapmalıydım. Acaba arabanın üzerine bir döşek mi atsam ya da battaniye? Nasıl olurda korurdum? O an iri taneler gökten sanki etrafı yerle bir eder gibi inmeye başladı. Yerle buluşan dolu taneleri hızlarını alamayıp resmen defalarca sağa sola doğru sekiyorlardı. Başıma bisiklet kaskını taktıp, yağmurluğu giyip çıkmak istesem de dışarıdaki durum üzerinden gelinecek gibi değildi.

Belki ilk okuduğum an bişeyler alıp, koşmaya başlasam arabayı örter içine girerdim ama olmadı. Netice dolu taneleri Tü-RK 1923’ü tabir yerindeyse iyice bir dövdü, kaportayı resmen engebeli araziye çevirdi. Her ne kadar araba beyaz renk olsa da 10 metre uzaktan tüm detaylar beliriyor. 🙁

Hagelschaden diyorlar bu duruma Almanya’da Hagel:Dolu ve Schaden:Hasar!

Dün, iki sene önce ucuz atlattım diye sevinmiştim ama aynı olay bugün başıma geldi. Kendi kendime nazar mı değdirdim derken civarda olup bitenleri görmeye, duymaya başladım. Parçalanan pencereler, kırılan araba camları, darmadağın olan kiremitler, aşırı yağıştan kaynaklanan sel baskınları..

Resmen 20 dakika içerisinde al aşağı oldu bizim buralar hem de Almanya’da! Bildiğim kadarıyla hasar en azından sadece mala geldi, yaralanlar olsa dahi, kimsenin canına mal olmamıştır umarım bu tabiat olayı.

İşte böyle kısadan hisse, ikilemde kalma, her zaman dediğim gibi aklına koy ve uygula! 🙂

Almanya’da Şehirler: Hamburg





Hamburg


Madem Almanya’ya geliyorsunuz başka ülkelere gitmenize gerek yok. Hamburg’dan başlayacaksanız geziye o zaman mutlaka Hamburg’u gezin çok güzel yerler var.

Ben buradan size bir kaç öneri yazmaya çalışayım.

Hamburg Sanat Müzesinde çok güzel sergiler oluyor, gelmeden 1-2 hafta önce bakın http://www.hamburger-kunsthalle.de/

Hamburg’a gelince zaten Rathaus (city hall) ve çevresini gezersiniz.

Rathaus’a 10-15 dakika yürüme mesafesinde St. Nicolas kilisesi var. Kilisenin kulesine çıkıp tüm şehri tepeden izleyebilirsiniz. Hamburg II. Dünya Savaşında bir gece boyu bombalanmış ve tüm şehir yanmış o gece 50000den fazla insan hayatını kaybetmiş. Kilisenin içerisindeki müzeyi gezebilirsiniz, genelde herşey o konuya odaklanmış.

Hamburg Almanya’nın en büyük liman kenti olduğundan mutlaka tekneyle bir Elbe turu yapmalısınız.

Şehrin içinde bir bölüm var, HafenCity (liman kenti) diye geçiyor oraları gezin, kırmızı tuğladan yapılmış bir sürü bina kanallarla ayrılmış. Aynı bölgeye Emporio diye bir bina var, zaten göreceksiniz en yüksek bina, tepesine Fazıl Say çıkıp piyano çalmıştır. 🙂




Eğer model trenler ilginizi çekerse, kesinlikle Miniatur Wunderland’a gidin, süper! Bir sürü Avrupa ülkesinin model model uygulamaları var. 5-10 euro bir giriş ücreti vardır, görmeye değer. Hemen Miniatur Wunderland’ın yanında çok ünlü bir cafe var, ilginç bir ortamı vardır, her yerde kahve çuvalları falan var, kahveleri direk orada öğütüyorlar. Değişik bir hikayesi vardı, ben şimdi unuttum ama siz gidince öğrenip, hafızamı tazelersiniz.

Şehrin içerisinde savaş zamanından kalmış Bunker’lar (uçaksavar) var ben ilk gördüğümde tüylerim diken diken olmuştu. Gidip onların içerisini gezebilirsiniz.

Hamburg’un ünlü redlight bölgesinin adı Reeperbahn oraya gidip görebilirsiniz bir gece, ama bazı hikayeler duydum, yanınıza kadınlar oturursa içki ısmarlamayın, 100er 200er giydiriyorlarmış.

Gece hayatının en canlı olduğu yerinin adı ‘Schanzenviertel’ orada eğlenebileceğiniz güzel barlar, diskolar var. Size tavsiyem ‘die herren simpel’ diye bir bar var, cuma ya da ctesi günü oraya gidip mutlaka ‘Mojito’ içmeniz!

Bir kaç tane restoran önerebilirim. Güzel bir brezilya restoranı biliyorum adı ‘panthera rodizio’ orada 35euroya falan sınırsız menüler var. Sınırsız ve lezzetli Et yemek isterseniz, mutlaka uğrayın ama rezervasyon yaptırmadan gitmeyin, yer bulunmuyor. Restoran’ın havasıda çok hoşunuza gidecek. Rathaus’un orda bir ortadoğu lokantası vardı benim gittiğim, çok güzel yemekleri vardı ama biraz tuzluydu. Gidince civardaki insanlara sorarsanız gösteriler eminim ki. Birde Rathaus’un oralarda yine çok ünlü bir cafe var, rathaus’u karşınıza alıp, sağ taraftaki sokağa doğru yürüdüğünüz de göreceksiniz. Böyle mansende gibi bir yer.



Umwelt Zone = Çevre Pulu


Umwelt Zone = Çevre Pulu (Bölgesi) nedir?

Hava kalitesini iyiletirmek amacıyla Alman eyaletlerinde havayı temiz tutmak üzere zararlı madde salınımını azaltmaya yönelik çok çeşitli tedbirleri barındıran planlar hazırlamaktadır. Çevre Bölgeleri’nin (Umweltzone) oluşturulması bu tedbirler arasındadır. Çevre Bölgeleri özellikle yüksek emisyona neden olan araçların giremeyecekleri bölgelerdir. Bu yönde kısıtlamalar getirmek suretiyle Çevre Bölgeleri’nde havadaki kirliliğin öncelikle ve hızla azaltılabilmesi beklenmektedir. Bu kısıtlamalar ayrıca genel olarak bizleri araçlarımızı modernleştirmeye ve daha çevre dostu yapmaya teşvik edecektir.

Etiketler

Kırmızı etiket, Euro 2 dizel taşıtlar ile sonradan dönütürülmü Euro 1 dizel taşıtlar için ön görülmüştür (Zararlı Madde Grubu 2).
Sarı etiket, Euro 3 dizel taşıtlar ile sonradan partikül filtresi takılmış Euro 2 dizel taşıtlar verilir (Zararlı Madde Grubu 3).
Yeşil etiket ise, en azından atık gaz standard Euro 4’ün koşullarına uyan ya da Euro 3 standardına uygun olan ve yüksek performansı partikül filtresi takılı bulunan dizel taşıtlara ve benzinli ve katalizatörü düzenlenmiş bütün taşıtlara (istisna: az sayda yalanm tatlar) verilir (Zararlı Madde Grubu 4).

Etiketler nereden alınır?

Etiketinizi Trafik Ruhsat Daireleri’nden (Kfz-Zulassungsstelle) alabilirsiniz. Ayrıca Teknik Denetim Daireleri (Technische Prüfstelle) ve resmi onaylı denetim kurumları ve atık gaz incelemeleri yapmaya yetkili otomobil tamirhanelerinde etiket bulunmaktadır. Etiketlerin fiyat yaklak olarak 5euro’dur.

Detaylı bilgi için bu web sitesini ziyaret edebilirsiniz.

Almanya’da Ödemeler





Yapacağınız olası ödemeler ve zaman aralıkları

Almanya’da yaşarken tıpkı Türkiye’de yaşarken yaptığınız gibi belli başlı ödemeler yapmak zorundasınız, belli başlı ödemeler derken bir nevi sabit giderlerden bahsediyoruz. Örneğin, artık evinize taşındınız ve olağan bir şekilde işinize gidip duruyorsunuz. Artık sabit şekilde size ya da yaşadığınız mahile gönderilen faturalar mevcuttur. Bu fatular genelde nedir?

Ev Giderleri:

Miete – Kira: Aylık ya da dönemlik olarak ev sahibinin verdiği banka hesap numarasına yatırılır.




Nebenkosten – Sabit ev giderleri: Elektrik, su, atıksu vb. gibidirler, yine aylık ya da dönemlik olarak ev sahibinin verdiği banka hesap numarasına yatırılır, genelde ücret kira ile birlikte yatırılır.

GEZ Die Gebühreneinzugszentrale der öffentlich-rechtlichen Rundfunkanstalten – bir nevi TRTnin aldığı vergiler gibi – aylık olarak 6 ile 18 euro arasındadır, verilen doküman doldurulur ve kurum ücreti otomatik olarak banka hesabınızdan çeker.



güncelleme 27.04.2015: GEZ Gebühr adı altında geçen bu vergilendirme sistemi artık tüm ev sahiplerinden alınmaktadır. Evinde televizyonu, radyosu ya da bilgisayarı olsun olmasın herkesten aylık 18 euro civarında bir ücret tahsil edilmektedir. Bu konu hakkında başvuracağınız, yaşadığınız evin kaydını yaptıracağınız adres http://www.rundfunkbeitrag.de ‘dir.

– Internet und Telefon kosten – Internet ve sabit telefon: Bu giderler elbette yapacağınız firma anlaşmalarına bakar, örneğin o2 ile 15 eurodan 75 euroya kadar tarifeler yapabilirsiniz, para genelde firma tarafından verdiğiniz hesap numarasından direk olarak geçilir.

– Fernsehen – Televizyon: bağlantı ücretidir, Sky gibi bir uydu bağlantısına geçmek isterseniz 30 eurodan başlayan fiyatlarla değişik aboneliklere sahip olarabilirsiniz, ödemeler yine otomatik olarak hesabınızdan gerçekleşir.



Almanya’da Yemek Kültürü





Almanya’da yemek kültürü

Almanya’da yemek kültürü denince akla ilk gelen bir yemek olduğu söylenemez. Çünkü Alman mutfağı pek de güçlü ya da leziz bir mutfak değildir. Akıllarda kalan en bilinen Alman yemekleri, kartoffelsalat (patates salatası), currywurst (körili domuz sosisi) ve käsespätzle (peynirli erişteye benzer bir yemek) olarak verilebilir.

Alman restoranlarına gitmek isterseniz, restoranlarda arayacağınız anahtar kelime Wurstküche’dir. Bu kelimeyi gördüğünüz restoran, size Alman yemekleriyle dolu bir menü sunacaktır. Genelde domuz etinin hakim olduğu bu mutfaktan, bizim size tavsiyemiz genellikle salata ve üzerinde kızarmış soğanla servis edilen Käsespäztle’dir. Garsona siparişinizi verirken Türkçesini “keyzşipetzle” şeklinde tellaffuz edebilirsiniz.

Almanya’da sıkça Türk, İtalyan, Hint ve Çin restoranları görebilirsiniz. Döner, ülkede en çok tüketilen fast food tarzındaki yemek türüdür. Lahmacun, pide, döner ve kebap gibi isimleri hemen hemen her Alman bilir. Bu pek mümkün değildir ama yinede civarda Türk restoranı bulamassanız, o zaman tavsiyemiz bizim damak tadımıza yakın bir mutfağa sahip olan Yunan restoranlarını ziyaret etmeniz olacaktır. Ancak dikkat bu restoranlarda da bazı yemeklerde domuz eti servis edilmektedir.






MENSA

Mensa kelimesi latin kökenlidir ve masa anlamına gelir. Almanya’da okullarda, üniversiteler, işyerlerinde ve hatta halka açık yemekhanelere verilen isim Mensa’dır. Yemekleri pek beğenilmez ancak gitmeden de olmaz. Fiyatları makul olan bu yemekhanelerde, öğlen ve akşam yemekleri tabildot ve alakart şekilde çıkar. Fiyatları 1,5 ile 6,5 EUR arasında değişebilir.

Almanya’da Telif Hakları




Telif Hakları

Almanya’da telif hakları sıkı bir şekilde denetlenmektedir. Bu cümleden belki pek birşey anlamadınız o zaman bu konuyu daha basit bir örnekle anlatalım.

Sevdiğiniz sanatçı yeni bir albüm çıkardı. Albümdeki şarkılardan birini radyoda duydunuz, ismini de öğrendiniz, anladınız ki bu o günler boyunca dinlemek istediğiniz şarkı.

Ne yaparsınız?

– Şarkıyı dijital ortamda ya da CD şeklinde [yasal] satın alabilirsiniz
ya da
– internetten indirirsiniz [yasal değil]

Almanya’dayken size tavsiyemiz her zaman yasal yolları izlemeniz.

Sevdiğiniz şarkıyı parası neyse verip yasal bir şekilde satın almanız olacaktır, aksi hallerde başınız ağrıyabilir.

Nasıl mı?

İşte böyle; sevdiğiniz şarkıyı yasal olmayan yollardan internetten indirirseniz. Şarkıyı size gönderen kişi ya da siz şarkıyı bilgisayarınıza indirirken, bir yandan da paylaştığınız için, sizin şarkıyı gönderdiğiniz kişilerden birtanesi, bu şarkının telif haklarını korumaya çalışıyor olabilir.

Bu durumda sizin bilgisayarınıza ait olan IP numarası, bu kişi tarafından tespit edilir. Daha sonra bu kişi internet servis sağlayıcılarına bir miktar para ödeyerek IP numaranızı kontrol ettirir.

Bu kimlik kontrolünden sonra artık Adınız, Soyadınız, Adresiniz ve bağlantı bilgileriniz, telif haklarını koruyan kişilerce tespit edilmiştir.



Sonraki adım Avukatların hesap sorması adımıdır.

Bir gün uyandığınızda posta kutusunda 30-40 sayfalık bir uyarı bulursunuz, uyarıda yasal olmayan yollardan telif hakları XYZ firmasına ait olan ABC şarkısını indirdiğinize/paylaştığınıza dairdir.

Avukat, müvekkilinin haklarını korumak ve kayıplarını telafi etmek için aslında Amazon.de ya da iTunes gibi dijital müzik satan sitelerden 0.79€’e alabileceğiniz bir şarkı için tüm masrafları içinde €450 ila €500 para talep eder.

Doğru okudunuz 1 şarkı için €450 ila €500 sizden bir takım evraklar doldurarak suçu kabul etmenizi ve parayı belli bir tarihe kadar banka hesaplarına göndermenizi talep eder.

İndirdiğiniz şarkı sayısı arttıkça, problem ve risklerde artar.

Aynı sistem indirdiğiniz ve paylaştığınız filmler için de aynı şekilde çalışır. Doyasıyla tekrar tekrar belirtmekte fayda var, eşe, dosta, arkadaşa güvenipte Almanya’da yasal olmayan işlere bulaşmayın.



Artık çok geç olan oldu yakalandım, diyorsanız ne yapmanız gerekli?

Öncelikle indirdiğiniz ve başınıza bu belaları açan tüm dosyaları yok edin. Eğer yapabilirseniz sabit diskinizin boş kısımlarını 5 defa falan (hızlı biçimlendir demeden) normal şekilde biçimlendirin. Yakınlarda, tanıdık, işi bilen Avukatlar varsa onlarla iletişime geçin, çok detaya inmeden konuyu paylaşın ve onları dinleyin.

Dikkat! Bazen istenilen €450’u ödememek için tuttuğunuz Avukat cebinizi daha fazla yakabilir. Bu durumlarda panik yapmadan insanlarla konuşmaya çalışmalısınız. Doğru soruları sorup, daha sonra durumu sizin değerlendirmesi gerekmektedir.

Tekrar dikkat! bir şarkı nelere mal olabilir, iyi düşünüp, taşının, yasal yollardan satın alım yapın.



Almanya’dan Türkiye’ye Yol – Türkiye Yolu

Evet artık Almanya’yadasınız. Uzun ya da kısa süresi ne kadar olursa olsun, tekrar güzel ülkemize Türkiyemize dönmek isteceksiniz. Nitekim bizler istedik ve bunun için farklı alternatifleri bulduk, buluşturduk zaman içerisinde kullandık, uyguladık ve anavatana, o eşsiz kokuya, toprağa yine yeni yeniden kavuştuk.

Burada da sizlerle paylaşacağız. Nelere dikkat etmeniz gerektiğini eminim işinize çok yarayacak ipuçları bulacaksınız.

Almanya’dan Türkiye’ye

Herhalde Dünya’nın hiçbir ülkesinde Türkiye’ye gelmek için bu kadar seçenek yoktur. Öyle ki Türkiye’de içhatlarda dahi bu kadar farklı seçeneği bir arada bulamassınız. Otobüs ile toplu taşımayı bir kenara bırakırsak, Ankara’dan sonra İstanbul’a en çok sefer yapan şehir bir Alman şehridir. İşte seçeneklerinizden bazıları:

Havayolu

01Elbette en sık kullanılan çözüm havayolu taşımacılığı, sadece Türk Hava Yolları kendi başına Almanya’nın 9 büyük şehrinden toplam 12 büyük havalimanından Türkiye’ye hergün karşılıklı uçuşlar düzenlemektedir. Yılın her ayında uçuşlar devam etmektedir ve bilet fiyatları, sezon alımları, son dakika uçuşları vb dahil genellikle 149€ ile 699€ arasında oynamaktadır. Türk Hava Yollarından başka, Pegasus Havayolları, SunExpress, Condor, Germanwings, Air France, Austrian Airlines, Swiss Air, TuiFly, AirBerlin, Türkiye’ye uçan firmalara başlıca örneklerdir.

Karayolu

Karayolu ile Almanya’nın büyük şehirlerinden İstanbul’a olan mesafeler (Nürnberg-İstanbul) 2094 km ile (Hamburg-İstanbul) 2581 km arasında değişmektedir. Ankara’ya olan mesafeler de 2545 km ile 3032 km arasında değişmektedir. Haliyle yol bir seferde gitmeye müsait değildir. Ancak dinlenerek ya da birden çok sürücünün değişimiyle kısa molalar vererek 24 saat gibi bir sürede Türkiye’ye varmak mümkündür.

Eğer ki uçağa binemiyorsanız o zaman sizin için en konforlu çözüm otobüs yolculuğu olacaktır. Varan Turizm şirketi Türkiye’ye günlük, haftalık ve aylık otobüs seferleri düzenlemektedir. Yol yaklaşık 40-44 saat kadar sürmektedir. Ayrıntılı bilgiler ve bilet satın almak için web sitesini ziyaret ediniz www.

Elbetteki bu yolu otobüs ile de kendi hususi otomobiliniz ile de gitmek istebilirsiniz. O zaman size önerebileceğimiz bir kaç güzergah var. Temelde 3 farklı opsiyona sahipsiniz. Elbette bu opsiyonlar başlangıç noktanıza göre ufak tefek değişiklikler gösterebilir. Örneğin başlangıç noktanız Münih değil de Hamburg ise, Almanya’dan sonra Avusturya yerine Çek Cumhuriyetine girip Slovakya’ya geçersiniz. Güzergah seçerken aşağıdaki taslağı izleyebilirsiniz:

 

Almanya
Avusturya / Çek Cumhuriyeti – Macaristan – Romanya – Bulgaristan
Avusturya / Çek Cumhuriyeti – Macaristan / Sırbistan – Makedonya – Yunanistan
Avusturya – Slovenya – Hırvatistan – Sırbistan – Makedonya – Yunanistan
Türkiye

şeklindedir. Girişler Kapıkule sınır kapısından yapılacaktır. Bu yolların hepsini kullanmadık ancak en bilindik olanlarda 180km/s sürate imkan sağlayan otoyolların olduğu bilinmektedir. Elimize henüz ücretler ve vergiler hakkında henüz yeni bir bilgi gelmedi.

Berlin-Ankara güzergahını daha büyük haritada görüntüle

Size önerimiz Avusturya’ya girer girmez ve çıkmadan hemen önce deponuzu doldurmanız nitekim benzin fiyatları Avusturya’da bir çok ülkeden daha ucuzdur.

Bazı forumlarda ve internette gördüğümüz üzere Almanya’dan Türkiye’ye giderken Bulgar polisi bahşiş istiyormuş. Bu bahşişte pasaportun içerisinde bir adet 5€ gibi bir ücretmiş. Elbette bilgi kaynağı ve doğruluğu konusunda bir garanti vermiyoruz ama bizlerinde kulağına gelen bu yönde haberler.

Demiryolu

Almanya’dan trenle Türkiye’ye gitmek. Almanya’nın her hangi bir noktasından başlayan yolculuğunuz muhakkak Münih merkez tren istasyonu üzerinden İstanbul’a doğru yol alacaktır. Dolayısıyla sizlerle ilk önce Münih, İstanbul arası tren seferi bilgilerini vermenin faydalı olacağını düşünüyoruz.

Münih’ten İstanbul’a gitmek gerçekten kolay çünkü sadece ve sadece 2 sefer tren değiştirmeniz gerekiyor. Bunlardan ilki Viyana’da Batı Tren İstasyonunda -Wien Westbahnhof- diğeri iste Sırbistan’ın güneyinde yer alan Nis tren istasyonundadır. Münih-İstanbul yolcuğunun toplam süresi 39 saat 23 dakikadır.

30 Haziran’da Münih’ten İstanbul’a gitmek istesek bakın güzergahımız nasıl olacaktır.

‘München Hbf’ Perşembe, 30.06.11 kalkış saati. 15:27 peron no. 11 tren no. RJ 69
‘Wien Westbahnhof’ Perşembe, 30.06.11 varış saati. 19:44
‘Wien Westbahnhof’ Perşembe, 30.06.11 kalkış saati. 19:54 peron no. 6 tren no. D 347
‘Niš Railway Station’ Cuma, 01.07.11 varış saati. 12:00
‘Niš Railway Station’ Cuma, 01.07.11 kalkış saati. 12:35 tren no. D 491
‘Istanbul Sirkeci’ Cumartesi, 02.07.11 varış saati. 07:50

Fiyatlar ve daha fazla bilgi için Deutsche Bahn sitesini ziyaret edebilirsiniz www.

Denizyolu

Direk deniz yolu ile sefer malesef yoktur, kuzey denizinden başlayan bazı yolcu gemileri (yelkenli ya da trans atlantic) istanbul’da demirlemektedir. Bir ya da daha fazla gün İstanbul’da kalıp yoluna devam etmektedir. Eğer denizyoluyla arabanızı Türkiye’ye getirmek istiyorsanız, İtalyan Ancona kıyısından İzmir çeşmeye feribotlar hareket etmektedir.

Cumartesi akşamı 20:30 gibi başlayacak olan yolculuğun Salı sabahı 06:30 saatinde Türkiye’ye varacaktır. İtalya üzerinden başlayacağınız feribot seferlerinde Yunanistan üzerinde bir aktarma yaparakta Türkiye kıyılarında noktalamak mümkündür.

Feribot yolculukları için Marmara Lines adresine göz atabilirsiniz. Nitekim yaptığımız araştırmalara dayanarak söylüyoruz bu sene yani 2011’de Türkiye’ye giden direk feribot hatları kaldırılmıştır.